İSTANBUL OYUNCAK MÜZESİ
Son gezdiğim yerlerden biri, İstanbul Oyuncak Müzesiydi. Gezi öncesinde
yaptığım küçük bir araştırma neticesinde, müzenin kuruluşu ve bugünkü mahiyeti
hakkında bilgi sahibi oldum. Müzenin kendine ait çok şirin bir internet sitesi
var, müzeyle ilgili gerekli bütün bilgileri oradan bulmak mümkün. Müze, yazar
Sunay Akın'ın kendi gelirleriyle dünyanın pek çok farklı yerinden topladığı
oyuncakların sergilendiği bir yer. Yirminci yüzyılın başından kalma eserleri
bile bulabileceğiniz, çok zengin bir arşive sahip. Sunay Akın, bu müze
sayesinde hayalini gerçekleştirmiş oluyordu, bu hayal için ailesinden kalma
tarihi konağı kullandı. Konak, sanatçı Ayhan Doğan tarafından yeniden dizayn
edilmiş ve 2005 yılında hizmete açılmıştır.
Müze
Göztepe'de. Ulaşımı biraz zor, zira bir yerden sonra otobüs vesaire olmadığı
için yürümek zorunda kalıyorsunuz. Ama olsun, yine de verilen emeğe değeceğini
düşünüyorum.
Müze
gerçekten zengin bir kaynağa sahip oyuncak bakımından. Amerika'dan, Avrupa'nın
çeşitli yerlerinden, Asya'dan birçok farklı oyuncak bir aradaydı. Kızılderili
oyuncakları, Avrupai yaşam tarzını yansıtan bebek evler, İkinci Dünya
Savaşı'ndan kalma Nazi oyuncakları ve daha neler neler...
Bina
bir konak olduğu için, tasarım da bu esas alınarak yapılmıştı. Konağın her bir
odası bir konsept çerçevesinde yeniden dizayn edilmişti. Bir odada şirin Mickey
Mouse gülümserken, diğerinde Nazi oyuncaklarının hüzünlü havası hakimdi. Asıl
beni şaşırtansa, en alt kattaki lavabo bölümünün dizaynı olmuştu. Bir
denizaltının dar koridoru şeklinde tasarlanmış olan bölümde, duvarlardaki
akvaryum pencereler cidden sizi alıp denizaltına götürüyordu sanki. Gıcırdayan
tahta basamaklar, duvarlarda asılı eski İş Bankası afişleri ve bir yığın eski
oyuncak... Renkli havasıyla ve büyülü atmosferiyle ziyaretçilerini içine çeken
bir ortam adeta.
Müzeyi
gezerken, çocukluğunuza dönüyorsunuz, camekanın arkasındaki şirin oyuncakları
alıp yeniden oynamaya başlamak istiyorsunuz. Yıllar öncesinin insanları
bunlarla mı oynuyormuş diye şaşırıyorsunuz, heyecanlanıyor,
hüzünleniyorsunuz...
Müzenin biz yetişkinlere çocukluğumuzu hatırlatması ve geçmişi diri
tutması açısından çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Bir toplumun temel taşları
olan insanların hepsi, istisnasız bu oyuncakla oynama evresinden geçiyor ne de
olsa. Bir toplumun meraklarını, kültürünü, hatta geleceğini oyuncaklara bakarak
anlamak mümkün. Tıpkı Hitler'in vatandaşlarını savaşa hazırlamak için daha on
yıl öncesinden savaş oyuncakları üretmesi gibi...
Müze
bu alanda birçok ödüle de aday gösterilmiş. Küçük, mütevazı bir yer olmasına
rağmen içeri girdiğiniz andan itibaren sizi etkisi altına alıyor oluşu bunu hak
ettiğini gösteriyor.
Müzede
oyuncakların tarihçesi ve nasıl elde edildiğiyle ilgili de bilgi afişleri var
yer yer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder