2 Ocak 2015 Cuma

İSTANBUL OYUNCAK MÜZESİ

   Son gezdiğim yerlerden biri, İstanbul Oyuncak Müzesiydi. Gezi öncesinde yaptığım küçük bir araştırma neticesinde, müzenin kuruluşu ve bugünkü mahiyeti hakkında bilgi sahibi oldum. Müzenin kendine ait çok şirin bir internet sitesi var, müzeyle ilgili gerekli bütün bilgileri oradan bulmak mümkün. Müze, yazar Sunay Akın'ın kendi gelirleriyle dünyanın pek çok farklı yerinden topladığı oyuncakların sergilendiği bir yer. Yirminci yüzyılın başından kalma eserleri bile bulabileceğiniz, çok zengin bir arşive sahip. Sunay Akın, bu müze sayesinde hayalini gerçekleştirmiş oluyordu, bu hayal için ailesinden kalma tarihi konağı kullandı. Konak, sanatçı Ayhan Doğan tarafından yeniden dizayn edilmiş ve 2005 yılında hizmete açılmıştır.


   Müze Göztepe'de. Ulaşımı biraz zor, zira bir yerden sonra otobüs vesaire olmadığı için yürümek zorunda kalıyorsunuz. Ama olsun, yine de verilen emeğe değeceğini düşünüyorum.
   Müze gerçekten zengin bir kaynağa sahip oyuncak bakımından. Amerika'dan, Avrupa'nın çeşitli yerlerinden, Asya'dan birçok farklı oyuncak bir aradaydı. Kızılderili oyuncakları, Avrupai yaşam tarzını yansıtan bebek evler, İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma Nazi oyuncakları ve daha neler neler...


   Bina bir konak olduğu için, tasarım da bu esas alınarak yapılmıştı. Konağın her bir odası bir konsept çerçevesinde yeniden dizayn edilmişti. Bir odada şirin Mickey Mouse gülümserken, diğerinde Nazi oyuncaklarının hüzünlü havası hakimdi. Asıl beni şaşırtansa, en alt kattaki lavabo bölümünün dizaynı olmuştu. Bir denizaltının dar koridoru şeklinde tasarlanmış olan bölümde, duvarlardaki akvaryum pencereler cidden sizi alıp denizaltına götürüyordu sanki. Gıcırdayan tahta basamaklar, duvarlarda asılı eski İş Bankası afişleri ve bir yığın eski oyuncak... Renkli havasıyla ve büyülü atmosferiyle ziyaretçilerini içine çeken bir ortam adeta.


   Müzeyi gezerken, çocukluğunuza dönüyorsunuz, camekanın arkasındaki şirin oyuncakları alıp yeniden oynamaya başlamak istiyorsunuz. Yıllar öncesinin insanları bunlarla mı oynuyormuş diye şaşırıyorsunuz, heyecanlanıyor, hüzünleniyorsunuz...
   Müzenin biz yetişkinlere çocukluğumuzu hatırlatması ve geçmişi diri tutması açısından çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Bir toplumun temel taşları olan insanların hepsi, istisnasız bu oyuncakla oynama evresinden geçiyor ne de olsa. Bir toplumun meraklarını, kültürünü, hatta geleceğini oyuncaklara bakarak anlamak mümkün. Tıpkı Hitler'in vatandaşlarını savaşa hazırlamak için daha on yıl öncesinden savaş oyuncakları üretmesi gibi...
   Müze bu alanda birçok ödüle de aday gösterilmiş. Küçük, mütevazı bir yer olmasına rağmen içeri girdiğiniz andan itibaren sizi etkisi altına alıyor oluşu bunu hak ettiğini gösteriyor.
   Müzede oyuncakların tarihçesi ve nasıl elde edildiğiyle ilgili de bilgi afişleri var yer yer.


   Eğer geçmişe gitmek istiyorsanız, çocukluğunuzun oyuncaklarını çocuklarınız da görsün istiyorsanız, bu müzeyi şiddetle tavsiye ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder